5 Mart 2010 Cuma

Quantic Dream' in adı, ülkemizde belki Crytek, Ubisoft, EA v.b büyük isimler kadar yaygın değil. Henüz Türkiye' de sahip olduğu kitle büyük ses getirecek boyutlara ulaşmış değil. Quantic Dream' in ismi dünya genelinde ne kadar tanınıyor diye sorarsanız, geçtiğimiz son birkaç yılda tanıyanların sayısı gitgide artmaya başladı. Tabii Quantic Dream ülkesinde yani Fransa' da oyuncular tarafından çok iyi tanınan ve desteklenen bir firma. Eh işte ne yaparsınız, Fransızlar. Zaten nerede duygu seline dönüşmüş bir film, müzik, oyun v.s görseniz " hah, bunu kesin Fransızlar yapmıştır " dersiniz :) Başarılı yapımların yanısıra, insana zaman zaman " öfff ne yaptın be Mösyö ? " dedirtecek kadar sinir bozucu da olabiliyor bu adamlar. Ama merak etmeyin, bu kez öyle bir durum sözkonusu değil. Hele Quantic Dreams 2005 yılında Fahrenheit ( Indigo Prophecy ) ile öyle bir karşımıza çıktı ki, artık onlar için rahatlıkla " Quantic Dream mi ? Endişelenecek birşey yok, kesin süper birşey yapmışlardır " diyebilirim.

Tabii Fahrenheit gibi muhteşem bir oyundan sonra, benim gibi birçok oyuncu firmayı yakın takibe aldı. Ama Quantic işte, inatçı mı inatçı, ketum mu ketum. Ser verdi sır vermedi, ne yeni oyuna dair yeni bir resmi websitesi, ne doğru dürüst ropörtaj ne birşey. Sustuk, pustuk bekledik ister istemez. Bazı oyunlar var ki çok fazla reklamı yapıldı mı bazen o reklamların firmaya geri dönüşü pek de iyi olmuyor. Düşünsenize, kimbilir bugüne kadar kaç tane reklamla şişirilmiş fiyaskoya tanık olduk ?Artık oyun firmaları akıllandı ve tanıtımını yaptıkları prodüksüyon " Oyun dünyasının unutulmazlarından " niteliğinde olmadığı takdirde reklamı abartmanın pek de iyi sonuçlanmadığını anladı. Konu pazarlama stratejileri olunca mutlaka her oyun firmasının kendine göre izlediği bir yol vardır, ama Quantic Dream " Sessiz çalışırım, az ama öz yaparım " tavrından pek vazgeçecek gibi değil.

Fahrenheit - Indigo Prophecy2005' de Fahrenheit ile ilgiyi üzerine toplayan firma, neredeyse 1 sene boyunca kabuğuna kapandı ve sessiz sedasız çalışmalarına devam etti. O ara, firmanın yeterince kazanamadığı için eleman çıkarardığı ve küçülme yoluna gittiği söylentisinden, yeni gelecek oyunun Fahrenheit' ın devamı olacağına kadar türlü türlü söylemler döndü ortalıkta. Sonunda Quantic sessizliğini bozdu ve 2006 E3 fuarında bomba etkisi yaratan videoyu yayımladı. Video izleyenlerde büyük bir etki yarattı ve Heavy Rain başarılı bir tanıtım ile oyun dünyasına giriş yapmış oldu. Ben videoyu bilgisayar ekranında izleme imkanı buldum. E3 fuarında yapılan göz alıcı tanıtımların hepsi bir yana, bu video nerede izlerseniz izleyin aynı etkiyi yaratacak nitelikteydi.

Kendi adıma konuşmak gerekirse, romantik ya da duygusal temalı film, dizi v.s şeylerden mümkün olduğunca uzak bir insanım. Ama her ne olursa olsun bir bilgisayar oyununda yer alan karakterlerin insani duyguları, hareketleri ve mimikleri böylesine yansıtabileceğinin vaat edilmesi fazlasıyla ilgimi çekti. Herneyse, şimdilik bu kadar duygu seli yeter, dilerseniz Heavy Rain' in nasıl bir yapısı olduğundan söz edelim...

Madison bacı :)Oyunda yer alan karakterlerin ne kadar gerçekçi bir biçimde yer alacağını nasılsa biliyoruz. Peki Heavy Rain tamamlandığında ne şekilde karşımıza çıkacak ? Dilerseniz yazının devamında bundan bahsedelim. Öncelikle Quantic Dreams' in oyun hakkında halen tatmin edici bir açıklama yapmadığını belirtmeliyim. Bu konuda yüzde yüz emin değilim, ama görünüşe bakılırsa oyun sadece PS3 platformuna özel olacak. Tabii bu konuda sürpriz gelişmeler de bekliyorum ;) En azından şöyle diyelim, bu oyunun yer alacağı ilk platform PS3. Çıkış tarihi ise 2009 olarak belirlenmiş, tahminde bulunmam gerekirse bu oyun 2009' un ilk ya da ikinci çeyreğinde raflarda yerini alır. Ancak dediğim gibi, birçok konu henüz netleşmiş değil, ki önümüzdeki günlerde yaşanan gelişmeleri de sizlere aktarmaya devam edeceğiz.

Quantic Dream botox merkezine hoşgeldiniz... :PGöründüğü kadarıyla Heavy Rain oynanış biçimi bakımından Fahrenheit' ı andırır bir biçimde olacak. Firma artık oyun sektörünün sadece genç ve çocuklara değil, aynı zamanda yetişkinlere de hizmet ettiğinin farkında. Dolayısıyla hedef kitlesini de genel anlamda bu yönde belirlemiş. Heavy Rain, oynarken aldığınız kararlar dahilinde gidişatı tamamen değişebilen bir yapıya sahip. Tıpkı Fahrenheit' daki gibi karşılaştığınız bazı durumlarda refleksif olarak tepki vermeniz gerekiyor ki bu refleksleri gösterebilmek için ekranda beliren tuşa zamanında basmamız gerekiyor. Nasıl oluyor derseniz ( ki bunun bir örneği de yayımlanan Games Convention videosudur ), örneğin: yere düştünüz ve karşınızdaki adam size bıçağı saplamak üzere, X tuşu ekranda belirdiğinde bastınız, karakteriniz sağa ya da sola doğru dönüyor ya da o an planlanan reaksiyon neyse, onu gösteriyor. Peki bahsettiğimiz sistemde o an tuşa basamazsak ne olur ? Adam bıçağı ciğerimize sokuverir, bizde bu tuş kombinasyonunu yaşayacağımız seansın başına döneriz ( bkz: Fahrenheit' ı klavye ile oynayıp sinir krizi geçiren insan modeli ).

Bahsettiğimiz aksiyonların yanı sıra macera öğeleri yönünden oldukça güçlü, hatta yer yer RPG oyunları kadar güçlü karakter iletişimlerine sahip bir yapı çıkıyor karşımıza. Zaten oyunun temeli verdiğimiz kararlar ve tercih ettiğimiz yöntemler üzerine kurulduğu için, bu yönden çok güçlü olmasını beklediğimiz bir oyun. Grafikler adına yorum yapmak gerekirse, ilk bakışta karakter animasyonları, ışık, yağmur, şimşek vs gibi etkenler, Fahrenheit' a kıyasla çok daha güçlü, çok daha başarılı. Fahrenheit' ın ses ve müzikleri oldukça başarılıydı, ki Heavy Rain' in bu konuda çok sıkı bir çalışma çıkaracağına inanıyorum. Eğer gerçeği ve duyguyu böylesine yansıtabilen karakterler yarattılarsa, zaten o oyunda ses ve müzik unsurlarının zayıf bir biçimde yer alması düşünülemez...

Uzun lafın kısası Quantic Dream yeniden yapacağını yaptı ( ya da hala yapıyor :P ). Benim fikrimi sorarsanız ben Heavy Rain' e ciddi anlamda umut bağlamış durumdayım. Yine de objektif olmak gerekirse, bu oyun ya bir başyapıt olur, ya da güzel bir hata...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder